Hayat pahalılığı hemen her alanda kendisini fazlasıyla hissettiriyor.
Çarşıda, markette, pazarda, manavda…
Pahalılıkla birlikte doğal olarak enflasyon da yükseliyor.
Velakin Jojn Maynard Keynes, John Taylor ve pek çoklarını şaşkınlığa uğratacak bir gerçekle karşı karşıya olduğumuz bir gerçek.
‘Pahalılığın bir konuda enflasyonu azalttığına tanık oluyoruz.’
Nedir o?
‘Aday enflasyonu’ efendim…
***
Genel seçimlere doğru geri sayımın başladığı bugünlerde, siyasi partilerde Milletvekili aday adayı yok denebilecek kadar az.
Şu an için CHP’de Kadir Kodak ve İYİ Parti’de ise Hakan Kaymak, Milletvekili aday adayı olduklarını açıkladılar.
Üstelik aday enflasyonunu en fazla görmeye alıştığımız iktidar partisinde bile, şu ana kadar tek bir kişi ortaya çıkmadı.
***
Peki bu durumun sebebi nedir?
‘Hayat pahalılığı’ efendim.
İçerisinde bulunduğumuz dönemde Milletvekili aday adaylığı herkesin harcı olmasa gerek.
- Evvela bu işin, ekip işi olduğu bir gerçek.
En az bir sekreter, bir danışman bir de şoförle işe başlayacaksınız. Basit bir hesapla aylık 50 bin lira maaş ve sigorta giderlerine gitti mi?
Gitti efendim…
- Merkezi bir yerde irtibat ya da seçim ofisi açacaksınız.
Kirası, stopajı, elektriği, doğalgazı derken aylık en az elli bin lira da buraya gitti mi?
Gitti efendim…
Çayını, kahvesini, afişini, kırtasiyesini de boşverin.
- Üç-beş araba ve 10-15 kişiden oluşan bir ekiple, il merkezi başta olmak üzere ilçe, kasaba ve köy yollarına çıkacaksınız.
Akaryakıtı, yenileni, içileni derken günlük en az 6-7 bin liradan ayda iki yüz bin liraya yakın para da buraya gitti mi?
Gitti efendim.
Peki ne oldu?
Daha aday adayı iken aylık en az 300 bin liralık bir maliyetle karşı karşıya kaldınız. Dahası işinize gücünüze de bakamadınız ve o noktada da bir gelir kaybına uğradınız.
Sonuç olarak henüz aday adayı iken böylesi bir mali yük varken, bir de aday yapılırsanız o zaman ne olur?
Haddızatında bu hayat pahalılığında aday olmak için sadece iyi fikir ve projelere değil, hatırı sayılır bir servete de sahip olmak önemli bir zaruret.
Ne diyelim?
‘Adayların kesesine bereket’ diyelim…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne önemi var?
- TOM ROBBINS