Cumhuriyet Halk Partisi’nde Odunpazarı Meclis Üyesi Berke Akyel’in partisinden istifa etmesinin yankıları sürerken, istifa kararına tepki gösteren bazı yöneticilerin söylemleri de iyiden iyiye sertleşmiş durumda.

***

Akyel’in istifasına neler demiyorlar ki?

Kendisini meclis üyesi seçen vatandaşlara karşı sorumlu olduğunu öne sürerek partiden istifa ettiği gibi meclis üyeliğinden de istifa etmesi gerektiğini söyleyenlerden tutun, kişisel menfaatleri sebebiyle böyle bir karar aldığını öne sürenlere kadar.

Hatta parti yöneticileri içerisinde Akyel’i ihanetle suçlayanlar bile var.

***

Nitekim Sayın Akyel henüz bu ithamların hiç birisine yanıt vermedi. Belki de gerek görmedi.

En ilginç olanı da aslında ne biliyor musunuz?

Kendisini eleştiren hiç kimse, neden böyle bir karar alma gereği duyduğunu sorgulamadı. Zaten partinin içi cadı kazanı gibi; bir soralım bakalım ne olmuş, partimizin emektarı olan bu kişi hangi sebepten dolayı böyle bir karar almış demediler.

Tam aksine nezaket sınırlarını fazlasıyla aşan ifadelerle olayı siyasi bir linç kampanyasına çevirdiler.

***

Aslında üzerimize vazife değil ama yapılan haksızlığını boyutunu görünce birkaç kelam etmek şart oldu.

Öncelikle efendim; CHP’den istifa eden Odunpazarı Belediyesi Meclis Üyesi Berke Akyel’e yönelik bu ithamları ortaya koyan CHP’li yöneticiler, başka partilerden istifa ederek kendi partilerine katılan meclis üyeleri hakkında ne düşünüyorlar gerçekten merak ediyoruz.

Bursa’dan Adıyaman’a kadar… Yakın zamanda ülke genelinde bunun pek çok örneğini yaşamadık mı?

Partilerinden istifa eden kimi meclis üyeleri CHP’ye katılmadı mı?

***

Çok uzaklara gitmeyelim derlerse, buyursunlar kendilerine Eskişehir’den örnek verelim.

Milliyetçi Hareket Partisi Alpu Belediye Meclis Üyesi Hasan Değirmendere, partisinden istifa ederek CHP’ye katılmadı mı?

Hem de daha üç ay önce.

Üstelik CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz da rozet takma töreninde bilfiil oradaydı. Ki yaptığı açıklamayla yaşanan durumdan memnuniyeti de ifade etmişti.

***

Hal böyle olunca sormak gerekiyor:

Şimdilerde kendi partilerinden istifa eden meclis üyesi Akyel için ‘vurun abalıya’ diyenler ve bir nevi siyasi itibar suikastına girişenler, aynı yaklaşımı kendi partilerine katılan meclis üyesi Değirmendere için neden göstermediler?

Ve madem yanlıştı; neden bu kişiyi kendi partilerine kabul ettiler?

Çıt yok!

Sonuçta siyasetin iki yüzü mü diyelim, yoksa ikiyüzlü siyaset mi?

Buyurun siz karar verin.

Yorum sizlerin.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

İçtenlik, bütün dehanın kaynağıdır.

- Borne