Türkiye'nin dört bir yanına yerleştirilen yeni nesil radar cihazları Kurban Bayramı tatili nedeniyle gündem olurken, sürücüler hız sınırlarının ani değiştiği yollara radar konulduğunu belirterek 'tuzağa düşürüldüğünü' öne sürüyor.

Yetkililer uygulamanın can güvenliği sağlamak amacıyla yapıldığını defaatle belirtseler de kamuoyundaki genel algı tam aksi yönde.

***

Üstelik durumdan şikayetçi olanlar yalnız vatandaşlar değil. AK Parti’nin ileri gelenlerinden de konuyla ilgili sert tepkiler geldiğine tanık oluyoruz.

O isimlerden biri de AK Parti MKYK’da geçmiş dönemlerde görev yapan eski Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar.

Tayyar, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada trafik denetimlerinde kullanılan yapay zekâ destekli radar uygulamalarını şu sözlerle hedef aldı:

‘’Yeni bir toplumsal reaksiyon, öncelikli sorunlar listesini altüst etmeye aday gibi gözüküyor. Yapay zekayla desteklenen ve her güzergaha belirli aralıklarla yerleştirilen radarlar, köy yollarındaki traktörlere varan abartılı kuşatmalar, trafik kontrolünden ziyade tahsilat seferberliğini çağrıştırıyor. Toplumsal öfke her geçen gün katlanıyor. Zira, 3’er şeritli duble yollara 50 km hız sınırı koyup 30 km arayla radar yerleştirilmesi, çevre yollarının, otoyolların radar tarlasına dönüştürülmesi ve köy yollarına kadar girilmesi ‘can kaybını önleme’ amacıyla açıklanamaz. Trafiğin yoğunluktan durma noktasına geldiği ana arterlerdeki radar yoğunluğu da öyle. Trafikte denetim kuşkusuz çok önemlidir. Cezada temel amaç, ‘önleyici’ nitelikte olmalı, ‘nasıl ceza yazarım’ kurnazlığıyla değil. Devlet, vatandaşına tuzak kurmaz.’’

***

Evet efendim; Şamil Tayyar’ın yukarıdaki açıklamasına katılmakla birlikte yetkililerin, uygulamanın tamamen can güvenliğini sağlamaya yönelik olduğu konusundaki beyanatlarını da fazlasıyla önemsiyorum.

Lakin bir husus var ki düşünmeden edemiyorum:

Tamam; yeni nesil radar uygulaması vatandaşlarımızın can güvenliği açısından son derece önemli olabilir, buna kesinlikle itirazım yok.

Ne var ki eski ve yeni milletvekillerimiz ile bazı üst düzey kamu görevlilerinin can güvenliğinin düşünülmemesi sizce de haksızlık değil mi?

***

Şöyle ki:

Halihazırdaki milletvekillerinin iki, eski milletvekillerinin ise bir araçlarının trafik cezalarından muafiyeti söz konusu.

Benzer şekilde üst düzey kamu çalışanlarından da trafik cezasından muaf olanlar var.

Hal böyle olunca sormamız gerekiyor:

Madem ki bu radar uygulamaları vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak amacıyla yapılıyor; trafik cezasından muaf olan kişiler, bu uygulamanın dışında bırakılmaları sebebiyle can güvenlikleri tehlikeye atılmış olmuyor mu?

Aynı zamanda söz konusu ceza muafiyeti, diğer araç sürücülerine yönelik bir risk oluşturmuyor mu?

Ve bu ayrımcılık Anayasa’mızın 10. Maddesinde yer alan ‘eşitlik ilkesi’ ile ters düşmüyor mu?

Yorum sizlerin.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adil olması gerekir.

- Pascal