Tüm Türkiye Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayı ve sonrasında ortaya konulan iki teoriyi konuşuyor…

İlk olarak henüz kesinleşmemiş olan bu mahkumiyet kararının, mağduriyet algısıyla İmamoğlu’na siyasi bir avantaj sağlayacağı ifade ediliyor.

İkinci olarak ise kararla birlikte Ekrem İmamoğlu’nun, Cumhurbaşkanı adaylığının engellenmek istendiği iddia ediliyor.

Bana sorarsanız bu iki fikri de alın çöpe atın efendim…

Gelin hep birlikte, henüz kesinleşmemiş olan mahkeme kararını iki başlıkta değerlendirelim...

***

Karar İmamoğlu’na siyasi açıdan bir avantaj sağlar mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişteki mağduriyetini, İmamoğlu’nun aldığı ceza ile kıyaslamak fevkalade büyük bir hata olur.

Erdoğan 1997'de yaptığı bir konuşmadaki ifadeleri gerekçe gösterilerek siyasi yasak ile birlikte10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Ne var ki vesayetin tek kurbanı Erdoğan değildi. Erdoğan inanç ve düşüncelerinden dolayı mağdur edilen meslekten ihraç edilen, tutuklanarak cezaevine gönderilen, başörtüsü zorla çıkartılan, ikna odası gibi zulümlere maruz kalan yüz binlerce insandan sadece biriydi. Yaşanan o süreçte aynı konuda mağdur olmuş yüz binlerin sesi, simgesi ve temsilcisiydi.

Velakin İmamoğlu’nun cezasında böyle bir durum söz konusu değil. İmamoğlu’nun cezasında ideolojik bir durum yok, dahası İmamoğlu ile birlikte ceza alan tek bir insan bile yok.

Bu suretle Erdoğan’ın mağduriyeti yıllar yılı unutulmadı lakin İmamoğlu’nun cezası çok değil bir kaç haftaya kadar hafızalardan silinmeye başlayacaktır.

***

Kararın amacı İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemek mi?

Mahkeme kararına saygı duymakla birlikte, bu noktada bendeniz de bir komplo teorisi kurmak isterim.

Bu suretle varsa bir hedef Ekrem İmamoğlu değil, Mansur Yavaş’tır derim.

Mansur Yavaş, Millet İttifakının Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki en iddialı adayıdır ve bu konuda 6’lı masada görüş birliğine varılmıştır.

Mansur Yavaş görevinden istifa edecek ve Cumhurbaşkanı adayı olacaktır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden istifa edince, Belediye Başkanlığı da meclis çoğunluğunu elinde bulunduran AK Parti’ye geçecektir. Millet İttifakı, Cumhurbaşkanlığını kazanmak için Ankara gibi önemli bir kaleyi AK Parti’ye bırakmak zorundadır ve bu riske girecektir.

O da ne?

İmamoğlu’na siyasi yasak kararı…

Yüksek mahkeme tarafından bu karar jet hızıyla onaylanınca sonuç ne olur?

İmamoğlu Belediye Başkanlığından ayrılmak zorunda kalır.

Burada da meclis çoğunluğu AK Parti’de olduğu için, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı da AK Parti’ye geçer.

İstanbul’u zaten AK Parti’ye kaptırdınız. Böylesi bir durumda Mansur Yavaş’ı aday yaparak Ankara’yı da AK Parti’ye teslim edebilir misiniz?

Genel ve yerel seçimlerde desteğine çok ihtiyaç duyacağınız bu iki kaleyi birden gözden çıkarabilir misiniz?

“Haddızatında bu senaryoda Mansur Yavaş’ı asla yerinden oynatamazsınız.”

İşte o yüzden komplo teorisi sevenlere seslenmek isterim:

‘Kararın bir mağduru varsa Ekrem İmamoğlu değil, Mansur Yavaş’tır’ derim.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

 

GÜNÜN SÖZÜ:

Kuyu kazacaksan içine düşmeyi de göze alacaksın.

  • ARUNDHATI ROY