Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün son kez toplanacak ve 2023 yılı asgari ücreti belli olacak.

Türk-İş’in “kırmızı çizgisi” olan 7 bin 785 liradan başlattığı, DİSK’in “en az 13 bin 200 lira olması gerek” dediği pazarlıklar ne sonuç vermiş hep beraber göreceğiz.

Çok uzun zamandır düşünüyorum: Asıl acı olan, asgari ücret açıklamasını nefesini tutup bekleyen milyonların olması…

“Asgari ücret” kavramının ülke gündemini belirlemesi ve çalışan nüfusun büyük bir kısmını ilgilendirmesi, aslında birilerinin uslanmaz bir inatla iddia ettiği gibi ekonomimizin öyle uçup kaçmadığının en net göstergesi.

Vardiya yemeğinde çıkan portakalı cebine koyup evde çocuklarına götüren bir işçi için ekonomimiz uçuyor söylemleri pek bir şey ifade etmiyor.

Hatırlarsınız, eskiden Türkiye’yi gelişmekte olan bir ülke olarak tanımlardık.

Ancak gündemin en önemli maddesi asgari ücret olan bir ülke bırakın gelişmekte olmayı bilakis gelişmemiştir.   

Asgari ücretin ortalama ücret olarak benimsendiği bir ülke gelişmişlikten falan bahsedemez.

Kaldı ki, bu asgari ücret zırvası bu şekilde devam ederse, 5-10 yıl içerisinde herkes tek tip maaş almaya başlar.

O noktadan sonra uçan ekonomimizi yere indirip tekrar konuşuruz.

Gelelim iktidarın asgari ücret açıklamalarına…

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, geçtiğimiz günlerde asgari ücretlileri, emeklileri ve memurları yakından ilgilendiren muazzam bir söz söyledi:

"Asgari ücretliye de, memura da, emekliye de ne verilse haklarıdır. Dar gelirliye, fakir fukaraya vermek bereket getirir"

Hazır söz Bakan Nebati’den açılmışken EYT ile ilgili yaptığı epistemolojik açıklamadan da bahsetmemiz lazım:

Gazeteci: EYT Hazine'ye takıldı deniyor...

Bakan Nebati: EYT? EYT mi?

Evet. Diyalog tam olarak bu kadar… Sayın bakan “EYT mi?” diye sorup oradan uzaklaşıyor.

Milyonlar bakanın ağzından çıkacak bir söze umut bağlamışken, kendisi EYT’yi ilk kez duymuş gibi şaşırıyor.

Umarız bugünkü asgari ücret görüşmesinin ardından açıklanan rakama biz de Bakan Nebati gibi şaşkınlıkla bakmayız.

Belki de sayın bakan açıklamayı “Hadi yine iyisiniz fakirler” diye yapar…

Kim bilir…