Bugünlerde vatandaşın gözü kulağı asgari ücret görüşmelerinde…

Asgari ücret kavramının ‘olması gereken ücret’ olarak tanımlandığı, çalışan nüfusun neredeyse yarısının asgari ücrete çalıştığı, daha büyük bölümünün de sigortasının asgari ücret üzerinden yatırıldığı bir düzende nasıl olmasın ki?

TÜİK’in üstten basıp yanlardan tıraşlayarak açıkladığını tahmin ettiğim resmi verilere göre, enflasyon kasım ayında yüzde 2,88 arttı. Ekim ayında yüzde 85,51 olarak açıklanan yıllık enflasyon ise, baz etkisiyle yüzde 84,39'a geriledi.

2022 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 5,75 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerine göre ise kasım ayında enflasyon yüzde 4,24 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 170 oldu.

Verilerde de görüldüğü üzere, ekonomik krizin giderek derinleştiği, Meclis’teki bütçe görüşmelerinden vatandaşın yavaş yavaş kendine dair umudu kestiği bir ortamda, asgari ücret komisyonundan gelecek en ufak bir haber hemen herkes için hayati önem taşıyor.

Tüm Türkiye’nin gözü kulağı bu görüşmelere kilitlenmişken, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, yine bir skandala imza attı.

Hatırlarsanız, 2019 yılında TİS görüşmeleri sırasında dönemin Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’la aralarındaki diyalog gündem olmuştu.

500 bin işçiyi ilgilendiren görüşmelerde mikrofonu kapattığını zanneden Atalay, Bakan Selçuk’a “Uzasa işi karıştıracağız, en azından kapattım böyle” demişti.

Sonrasında da iktidarın teklifinin Türk-İş'in talebinin çok altında olmasına rağmen Atalay anlaşmaya imza atmıştı.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın bu kez de asgari ücret için ‘kırmızı çizgi’ olarak ifade ettiği zam oranı işçileri adeta çileden çıkardı.

Atalay, Türk-İş'in 4 kişinin açlık sınırı olarak açıkladığı 7 bin 785 TL'nin asgari ücret için kırmızı çizgileri olduğunu, bu rakamın aşağısında bir rakamla masaya oturmayacaklarını söyledi.

Üstelik bu kez açıklamayı mikrofonun açık olduğunu bilerek yaptı.

E tabii ki, Atalay’ın açıklamasının ardından sosyal medya yıkıldı.

Atalay’a “Gel bu parayla sen geçin” diyenler de oldu, Audi 6 makam aracı üzerinden yüklenenler de…

Haksız da sayılmazlar. 4 kişilik bir ailenin ayda 7 bin 785 TL ile geçinebileceğini düşünmek en hafif tabirle vatandaşla dalga geçmektir.

TÜİK’in enflasyon açıklamasıyla da yarışır.

Bu, “Biz açlık sınırında bir asgari ücrete razıyız” demektir.

İşçi sınıfını temsil ettiğini iddia eden birisi böyle bir açıklamayı nasıl yapar?

Zaten canı burnunda olan, markete girmeye korkan işçiler, bu açıklamaya tepki göstermesin de ne yapsın?

Millet zaten uzun zamandır marketleri müze gezer gibi geziyor. Dokunamıyor, dokunsa da alamıyor.

Türk-İş’in önerdiği zamla temel ihtiyaç maddelerine de ‘Mona Lisa’ muamelesi yapması yakındır.