Efendim ülkenin gündemi şampiyonluklar ya da Cumhuriyet Halk Partisi’nden AK Parti’ye geçiş yapan belediye başkanları gibi olsa da aslında yavaş yavaş seçim çalışmalarına geçiş yapılıyor.

Hatta bazıları aylar önce başladı bile…

Eskişehir’de de öyle…

Mevcut vekillerimizden MKYK üyesi Nebi Hatipoğlu’nun yeniden milletvekili olması ihtimaline kesin gözüyle bakılırken daha önce bakanlık yapmış iki vekilimizin niyetleri henüz okunmuyor..

Ama MKYK üyeleri genelde kesin aday görülür.

Gelelim şimdi kendini aday gören ama aday adaylıkta kalması yüksek ihtimal olan ama bu rüyaya bile çoktan tav olmuş isimlere…

Biri cevval, baskın, eski siyasetçi bir bayan aday…

Hani cümle içinde kullanırken “siyaset böyle bir şey işte” diyerek serzenişte bulunulur ya..

Tam da usta bir siyasetçi aslında..

Geçtiğimiz ramazan ayında yeniden sahneye çıktı ve AK Parti’nin neredeyse tüm programlarında boy gösteriyor. Çünkü hamle dersi on numara..

Buna rağmen potansiyel aday mı?

Aday adayı belki ama aday olması, hatta seçilmesi sadece kendisinin hayali diyen çok…

Bahsi geçen beyefendi ise bana göre biraz daha yüksek bir ihtimal ama ben Eskişehir’de şaşırmayı unutanlardanım.

Aday görsem de şaşırmam, görmesem de şaşırmam.

O da yine yeniden sahnede.. Ama daha musalli bir aday.. Geçmişte AK Parti İl Başkanlığı için defalarca ismi geçti ama olmamıştı..

Yalnız tüm bunları gözlemlerken siyasetin müthiş bir hesap işi olduğunu ama asla kitap işi olmadığını ajandama büyük harflerle yazıyorum.

Kitap, bu meziyetin masasına hiç konmamış bile…

Hani bir söz var ya,

“Kurt dağdan inince birbirine küs bütün çakallar barışırmış.”

İnanın takip ederken fark ediyorum ama yine şaşırmıyorum..

Çünkü dedik ya tamamen hesap işi…

Ama bir ismi yüksek sesle söylemekten, alenen paylaşmaktan geri durmayacağım.

AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak…

Kendisine karşı oluşan bir cephe olmasına rağmen emin ve büyük adımlar ile seçime doğru koşuyor.

İl başkanlığında sıra dışı bir dinamik yakalayan Albayrak’ın vekil adayı olması değil mesele…

Kaçıncı sıradan aday olacağı…

Ama onunki, biraz önce ihtimal gördüğümüz iki muammalı isme göre daha büyük bir realite…

Daha bir oluru var gibi diye düşünülüyor.

İhtimaller, hesaplar derken aslında siyasetin en büyük realitesi ise hayaller ve gerçekler arasında düşüp düşüp yeniden umut etmektir..

Mesele kitap değil, hesap olduğu sürece de bu gerçek değişmeyecektir.

İlginç olan ve bence en acı olan ise siyasetin bazı insanların hayatında şifası olmayan bir hastalık olması…

Aradan yıllar geçiyor.

Denemiş, olmamış, olmamış, olmamış…

Yine istiyor, yine istiyor…

Mesele devlete, millete hizmet etme aşkı mı peki?

Yok canım…

O kitapta yazan…

Hesapta olan başka…

Dikkat edin bakın… Sessiz sedasız değil, bağıra bağıra geliyorlar.

Yine yeniden, bitmeyen, tükenmeyen hesaplarıyla geliyorlar.

Allah’ın hesabını hele hiç düşünmeden geliyorlar.

Bu arada aday olmak isteyen ama sadece isteyen bürokratlar da var ama kurumlara saygımızdan şöööyle bir toz alır gibi ansak yeter..

Çünkü üzgünüm ama onların hayali şu şartlarda ihtimal bile değil..

Yerelde belki ama genelde sadece rüya..