Havaların en değişken olduğu mevsimlerdeyiz dostlar.

Sıcak mı? Soğuk mu? Hırka mı giysek? Mont mu? Bilemiyoruz.

Tabii ki mevzumuz havalar değil.

Yani, ilçe ilçe, köy köy yağmur duaları yapılsa da daha şiddetli hava muhalefetleri var.

Siyaset sahnesinde rolünü tamamlayıp son repliklerini söyleyip sahneden inenler var.

Tüm o sahneye hâkim “Perde benim ellerimde.” diyerek, “Kimi istersem, sahneye onu çıkartırım. Bu oyunun senaryosunu ben yazıyorum.” diyenleri de izlemeye devam ediyoruz.

Aslında bu durum bürokraside de aynı, siyasette de ve daha bir çok zeminde de…

Ama bunlar tartışmasız normal dinamikler.

Oyunu yazan, o oyunu kiminle sahneye koymak isterse kendi karar veriyor neticede.

Durun, hava tahmini veriyorum.

Öyle parçalı bulutlu falan değil. Rengârenk bir bahar havası var. Sadece hissedilen değil, göze görünen bir sıcaklık bu…

Nasıl iyi geldi Kızılinler termal projesi…

Hiç unutmuyorum, seçim döneminde Nebi Hatipoğlu’na bizzat sormuştum:

“Bizim sıcak sular ismini verdiğimiz bir muhitimiz var. Elimizin altında Kızılinler gibi bir nimet var. Kütahya’dan, Afyondan neyimiz eksik?” diye.

Evet, ERİAD Yönetim Kurulu Başkanı Rüştü Şentuna ve AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın girişimleri ile bir hayal daha gerçek oluyor.

Bu, sağlık demek. İstihdam demek. Turizm demek…

Bu, refah demek, kendi kaynaklarımızı doğru değerlendirmek demek…

Bu, gayret etmek başarmak ve hizmetin hakkını vermek demek.

“Seçildim, geçtim, oturdum.” diyenlerin sahneden indikten sonra, gerçek oyun kurucuların doğru bir ekip ile alkışın hiç susmadığı ve Eskişehir siyaset tarihine unutulmaz eserler bırakmak demek.

Birilerinin çabası gemiyi batırmak olsa da bu hikâyede gemiyi batırmak yazılmamış.

“Rüzgârı da ben yazdım, bu yönden esecek ve bu geminin rotası belli.” diyenler sahneden uzun süre inmeyecek belli ki.

Ben yazdım siz anladınız değil mi?

O zaman futboldan örnek vereyim:

Gürhan Başkan çim sahadan kum sahaya göz deviriyor.