Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Eskişehir genelinde gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını açıkladı. Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen ankete, Eskişehir'de 1000'in üzerinde işletmenin katılım gösterdiği ifade edildi.

Anket hakkında bilgi veren ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, "Pandemi döneminde sanayicilerimizle birlikte şehrimiz genelinde işletmelerimizin de durumunu tespit etmek,  sektörlere özel taleplerin ve çözüm önerilerinin oluşturulmasını sağlamak için yaptığımız  ankete yine işletmelerimizden yoğun bir katılım gerçekleşti.  İşletmelerimizin durumunu ortaya koymada önemli verilere ulaşmanın yanı sıra bu işletmelerin çözüm önerileri de ankete yansıdı. Özellikle devlet destelerinin bu noktada ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. İşletmelerimizin ciddi bir destek talebi var" açıklamasında bulundu.

Buna göre ankete katılanların

"% 91'i Kamuya yapılacak vergi ve benzeri ödemelerin ertelenmesi talebinde bulunuyor.  

% 87'si İşletmelerinin yeni kredi desteklerine ihtiyaç duyduğunu belirtmekte.

% 84'ü Kısa Çalışma Ödeneğinin yeniden başlatılmasını istiyor.

Eskişehir Sanayi Odası’nın gerçekleştirdiği anketin sonuçları bu şekilde. İşletmelerin nabzını ölçmek adına güzel bir çalışma olmuş. Emeği geçenlerin elleri dert görmesin efendim.

Şimdi gelin hep birlikte anket sonuçlarını kısaca yorumlayalım.

Ankete katılanların en çok talep ettiği konu olan ‘vergi ve benzeri ödemelerin ertelenmesi’, günü kurtarmaktan başka bir şey ifade etmez. Yakın bir zamanda uygulamaya konuldu ve sonuçlarını hep birlikte gördük. Halihazırda bugün vergisini ödeyemeyen insanların, söz konusu ertelemeyle üst üste binen vergilerini rahatça ödemelerini beklemek çok da gerçekçi değil.

Ankette ikinci sırada yer alan ‘yeni kredi desteklerine’  gelince bu talep de günü kurtarmaktan öteye gitmez. Bırakın mevcut faiz oranlarıyla kredi verilmesini, yüzde 50 iskonto ile kredi imkanı sağlansa dahi çok işe yaramayacaktır. Kaldı ki işletme sahiplerinin pek çoğu önceden aldıkları kredi ödemelerini aksattıkları veya ödeyemedikleri için bu krediye ulaşamayacaklardır.

Ankette son sırada yer alan ‘kısa çalışma ödeneği’ konusuna gelirsek, aynı tanımlamam bu destekleme için de geçerli: Günü kurtarmak…

Ne var ki yazıyı kaleme aldığım saatlerde kısa çalışma ödeneğinin 3 ay daha uzatıldığı müjdesi geldi.

Anketteki ilgili çözüm önerilerini ESO mu belirledi yoksa işletmeciler mi beyan etti bilemiyoruz.

Anket sonuçlarının bendenize gösterdiği, günü kurtarmak arayışından başka bir şey değil.

Bendenize sorarsanız:

“Kısa vadeli çözüm önerileri yerine orta ve uzun vadede işletme dinamiklerini güçlendirecek yapısal unsurlar üzerine yoğunlaşılmalı derim. Bununla birlikte verilecek desteklerden bir kısım azınlığın değil, genelin faydalanması sağlanmalıdır derim …”

Bay çokbilmiş, öyleyse birkaç öneri ver diyenleri duyar gibiyim…

Enerji giderlerinde tüketim dışı fiyat eklemeleri kaldırılsın.

İşletme kiralarındaki stopaj düşürülsün.

Pandemi sonuna kadar, kiralar devletin belirlediği sembolik bir oranda artırılsın.

Asgari ücretten vergi alınmasın.

Temel gıda maddelerinde katma değer vergisi yüzde 1’e indirilsin. Hem işletmeci hem de vatandaşın cebi rahat etsin. Gıda enflasyonunu yaklaşık 7 puan aşağı çekecek olması da cabası diyelim…

Listeyi daha uzatabiliriz lakin bu kadarı yeterli derim…

Ne diyelim?

Etkinliği ve kapsayıcılığı tartışılır olmakla birlikte, anketi düzenleyenleri tebrik ederim…

 

****

DİKKAT! YOĞUN BAKIMLAR DOLDU 

Pandemide 3. dalga yaşanırken, Eskişehir’deki tablo ülke genelindekinden daha ağır seyretmeye devam ediyor.

Ülke genelinde alınan kısıtlama tedbirleri vaka sayısını frenlerken, şehrimizde geç alınan önlemlerin faturasını oldukça ağır ödemeye devam ediyoruz.

Eskişehir’de geçtiğimiz aybaşında günlük vaka sayısı 30’lu rakamlardayken, şu an 800’e dayanmış durumda.

Özellikle eğitim kurumlarındaki kısıtlamalarda geç kalınması, park ve bahçelerle ilgili önlemlerin geç alınması ve hafta sonu yasaklarının yeterince denetlenmemesi bugün gelinen durumun baş faktörleri oldular.

Köşemizde, bu süreçte gelen tehlikeyle ilgili gün aşırı uyarı yaptık.

Tehlike kapıda dedik.

Geç kalınmadan önlem alınması şart dedik.

Yarın geç olabilir dedik.

Yetmedi kaosa gidiyoruz dedik.

Bu da yetmedi  ‘Geçti Bor’un Pazarı, Sür Eşeği Niğde’ye’ dedik.

Dedik demesine de önlemleri almak ve kontrolünü sağlamakla mükellef olan kişiler anlaşılmaz bir tavırla uyarılarımızı görmezden geldiler.

Ne var ki bugünkü acı tabloyu görmek zorunda kaldılar. Günlük vaka sayısının 800’lere ulaşmasıyla, sağlık sisteminin üzerine oldukça ağır bir yük bineceği aşikardı.

Ve korkulan oldu. Şehir Hastanesi ve Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde yoğun bakım üniteleri doldu.

Şu an yoğun bakım yatak sayısı artırılarak sorunun önüne geçilmeye çalışılıyor.

Peki ama nereye kadar?

Bir diğer ifadeyle kaç gün daha bu şekilde idare edilebilir?

Ya sonrası?

Ya bugüne kadar verilen emekler?

Pandeminin başladığı ilk günden beri süreci en iyi şekilde yöneten ve olası bir sağlık kaosunun çıkmasına engel olan İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının emeklerine ve fedakarlıklarına yazık değil mi?

Ne diyelim?

Yazık ki ne yazık…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…