Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy’un turizmdeki başarı açıklamaları geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaşıldı. Elbette bir şehirde yılda 1 milyondan fazla turistin ağırlanması küçümsenecek bir rakam değil. Ancak bu başarıya alkış tutarken, biraz da perde arkasına bakmak gerekmez mi?
Turizm Çalıştayı yapılmış, üniversitelerle iş birliği sağlanmış, sektörün tüm paydaşları bir araya gelmiş… Güzel. Ama sormadan edemiyorum: Bu çalıştaydan çıkan somut adımlar ne oldu? Şehirde yaşayan insanlar bu çalışmaların sonucunu günlük yaşamlarında hissedebiliyor mu?
Dış turizmde hayaller, iç turizmde gerçekler
Vali Aksoy’un “dış turizmi artıracağız” ifadesi umut verici. Ancak dış turizmin gelişebilmesi için önce uluslararası tanıtım ve altyapı gerekiyor. Yabancı turist Eskişehir’e nasıl gelecek? Havaalanımız aktif mi? Direkt uçuşlar var mı? Yoksa trenle mi gelecek, İstanbul’dan otobüsle mi inecek?
İç turizmde güçlü olabiliriz, ama konaklama süreleri hâlâ birkaç geceyi geçemiyor. Oysa Frigya Vadisi gibi zenginlikler birçok keşif rotalarına sahip. Ama bu bölgelerde kaç tane butik otel var? Kaç rehber hizmet veriyor? Kaç dilde tanıtım yapılıyor?
Frigya Vadisi, Karacahisar gibi değerli tarihi alanlardan söz ediliyor. Kazı çalışmaları yapılmış, kazı evleri planlanmış. Peki, bu çalışmalar ne kadar süreklilik arz ediyor? Her yıl bütçe alabiliyor mu, yoksa sadece tanıtım broşürlerinde mi yaşıyorlar? Milli Mücadele Rotası gibi projeler kulağa çok güzel geliyor ama sahada kaç kişi bu rotayı yürüdü, kaç tanıtım videosu yayımlandı, bilen var mı?
Turizm yalnızca sayı değildir. Turist geldi mi, bir şeyler yedi mi, bir gece kaldı mı demekle olmuyor. Turist şehre ruhuyla gelir, şehrin ruhunu almak ister. Eskişehir’in ruhu ne? Öğrenci kenti mi, sanat kenti mi, termal mi, gastronomi mi? Her şeyden biraz var ama hiçbir şey tam değil gibi…
Belki de asıl ihtiyacımız, önce şehrin kendi hikayesini netleştirmesi. Ardından bu hikayeyi dünyaya anlatması. Bir turist geldiğinde, neden Eskişehir’de üç gece kalması gerektiğini biz bile anlatamıyorsak, o zaman konaklama süresini nasıl uzatacağız?
Turizm Haftası kutlu olsun. Ama kutlamalar bitince, bir de sokağa inip bakalım: Şehir gerçekten turistin yüzünü güldürüyor mu?