Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de bir firma indirimli cep telefonu satacağını duyurdu. Mağazanın bulunduğu avm önünde uzun kuyruklar oldu. Kuyrukta bekleyenlerle yapılan röpörtajlarda bir vatandaş

“Sabah 8’de sıraya girdik ve sonunda zafer nidaları yükseldi. Çünkü sıranın geleceğinden umutsuzduk. Sıra köşeden dönmeyecek diye çok korkmuştuk. Annem, köşeyi dönersek alabileceğimizi söyledi. Sonunda aldık. Telefonu alınca sarıldık ve öpüştük. Stoklarla sınırlı olduğu için kart veriyorlar” ifadelerini kullanırken, annesi ise, “İnternette gördük indirim olacağını, telefon için bekliyoruz. Allah da bize nasip etti, alabildik. Biz saat 8’den beri bekliyoruz. İnsanlar gelip beklemiş burada, keşke herkes alabilseydi” dedi.Bana bir hayli üzücü geldi bu sözler. Çünkü vatandaş artık basit bir telefon için umutlanıyor, üzülüyor, heyecanlanıyor ya da sevinçten havalara uçuyor.

Ben böyle düşünüyorum ama bu kuyruklar için sosyal mecralarda bir hayli “EEEE ZENGİNLİK KUYRUKLARI BUNLAR, HANİ YOKSULLUK VARDI, BUNLAR PARAYI HARCAYACAK YER BULAMIYOR O KADAR ZENGİNİZ, EKONOMİK KRİZ VAR DİYORLAR KUYRUKLAR BİTMİYOR” şeklinde bir hayli yorum okudum. Bu yorumları okurken yüzümde adeta acının tatlı tebessümü belirdi. Çünkü içlerinde aslında böyle düşünmediğini ancak içinde bulunduğu mahallenin tepkisi almak istemediği için bu yorumları yapanlar da vardı.

Şimdi bu yorumları yapan ve bu şekilde düşünen sevgili vatandaş. Enflasyon belası başımızda ve gitmeye pek niyeti yok gibi. Para birimimiz her geçen gün daha fazla değer kaybediyor. Çarşı, Pazar, market anlık fiyat değişimleriyle dolu. Döviz ve altın kısa duraksamalar dışında hep yükselişte. Yani insanların kazandığı para daha hesaplarına yatmadan değer kaybından eriyip gidiyor. İhtiyaçlarının fiyatları ise her an yükseliyor. Hal böyle olunca insanlar artık anlık yaşamaya başlıyor. Ceplerinde olan iki kuruşu anlık yiyip bitiriyor. Daha çok savurganlaşıyor. Diğer taraftan enflasyon insanlar arasında ekonomik makası her geçen gün daha da açıyor. Klasik bir laf olacak ama zengin daha zenginleşiyor fakir daha fakirleşiyor.

Şimdi tüm bunlar gözümüzün önünde kabak gibi ortada dururken “üç maymun”u oynamamak gerek. İnsanlar yiyecekleri ekmeğe zar zor ulaşırken, enflasyon almış başını gitmişken hiç kusura falan bakmayın ama bu gibi bir iki kuyruk görünce sosyal medyada böyle yorumlar yapmak en hafif tabirle vicdansızlık. İnsanların aklıyla alay etmenin hiç manası yok. Biraz ideolojilerimizin dışında hayata bakmayı öğrenmemiz gerek. Yaşımız ne olursa olsun.

Bu şekilde düşünenler bahsettikleri zenginliğimizi ucuz ekmek kuyruğunda bekleyenlere, üç kuruş indirim için marketlere koşanlara, parasızlıktan evladını üniversitede okutamayanlara, kirasını ödeyemeyenlere, ay sonunda cebinde metelik kalmayanlara bir anlatsınlar bakalım. Eğer dilleri ve vicdanları el verirse.