Eskişehir Valiliği tarafından farklı konularda alınan çeşitli yasaklara karşı bu köşede tepkimizi sıkça dile getirdik.
Festivalinden yogasına…
Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı çıkarak, kişilerin yaşam tarzına müdahale edilmemesi gerektiğinin altını her defasında önemle çizdik.
Yasaklamayın efendiler dedik…
***
Ne var ki öylesi bir konu var ki yasaklayın, daha neyi bekliyorsunuz diye seslenmek şart oldu.
Yanlış duymadınız efendim ‘YASAKLAYIN’ diyoruz…
Konumuz Sümer Mahallesi’ndeki Dede Korkut Parkı ve Sinanlı Sokak başta olmak üzere Porsuk Çayı etrafında alkollü içki tüketimi ile ilgili.
Bendenizin park ya da çay dediğine pek de takılmayın aslında tam olarak açık hava meyhanesi diyeceğim velakin o da meyhanelere hakaret olacak. (meyhane bir kültürdür, adaptır, edeptir…)
Parkın içerisinde, Porsuk Çayı boyunca devam eden yürüyüş yolunda ve bu alana park eden onlarca araç içerisinde yapılan alemlerle tam bir bataklık görüntüsü hakim.
Üstelik yüzlerce konut, binlerce mahalle sakininin içerisinde yaşanıyor tüm bu rezalet.
***
“Ne var ki dağ başındaki festivali yasaklayanlar, şehrin göbeğindeki bu rezilliğe seyirci kalıyorlar.”
Haberleri mi yok dersiniz?
Olmaz mı efendim mahalle sakinlerinin şikayet etmekten dilinde tüy bitmiş durumda.
Defalarca 182’yi arıyorlar yine de nafile…
Oysa Anadolu Fest Festivali’nin iptal edilmesinde, Valilik tarafından bir gerekçe ortaya konulmuştu:
“Kentte huzur ortamı, kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin, genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi…”
Söz konusu gerekçenin tüm şartları saymış olduğum bölgede fazlasıyla mevcut.
Gösterin bakalım hünerinizi…
***
Peki Valilik makamı bu konuda ne kadar yetkili?
Tam yetkili efendim…
Kamu güvenliği ve düzenini korumak adına Valilik ve Kaymakamlıkların belirli bölgelerde alkol tüketimine yönelik yasak kararı alma yetkisi var.
Halihazırda Kastamonu’dan Antalya’ya kadar, belirli bölgeler adına ilgili yasak kararını alan pek çok şehir var.
Sözünü ettiğimiz yasak Brüksel başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde bile var.
Dahası yakın zamana kadar şehrimizde de vardı.
Peki böylesi bir karar kişilerin özgürlüğüne müdahale anlamı taşır mı?
Özgürlüğün en sevdiğim tanımı: ‘Özgürlüğünüzün sınırı karşınızdakinin özgürlüğünü kısıtlayana kadardır.’
Ne diyelim?
‘Vali Ayyıldız bu soruna daha ne kadar seyirci kalacak’ diyelim…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Hiçbir ordu, vakti gelmiş bir fikir kadar güçlü değildir.
- VICTOR HUGO