Hayatımda ilk kez bu yıl KPSS’ye girmeye karar vermiştim. Öyle büyük bir beklentim olduğu için de değil. Sadece bu nasıl bir sınavmış diye görmek için girdim.
İnanın herhangi bir beklentim olmamasına rağmen, soruların çalınması – sızdırılması, adına ne derseniz, deyin kanıma dokundu.
Hiçbir hazırlık yapmadan, öylesine girdiğim ve 2 saat geçirdiğim bir sınavın bile iptal olması beni fazlasıyla sinirlendirdi.
Henüz kendi sinirim geçmeden, bir de hayatını bu sınava adayan, geleceği için son umut olarak gördüğü, boğazından artırdığı parayla dershanelere giderek atanmaya çalışan gençleri düşündüm.
İçinde biraz olsun vicdanı olan herkesin aklını kaçıracak gibi hissetmesi lazım. Ancak maalesef bu oran ülkemizde çok düşük...
Velhasıl KPSS’nin tekrar edilen oturumuna girmedim. Bundan sonra da herhangi bir şekilde girmeyi düşünmüyorum.
**
Hazır konu sınavlardan açılmışken başka bir meramımı daha dile getireyim. Dün öğle saatlerinde YÖK, nam-ı diğer Yükseköğretim Kurulu, ek yerleştirme sonuçlarını açıkladı.
Bu sonuçları açıklarken de Türk eğitimin sisteminin gelmiş geçmiş en büyük başarısını yakaladıkları edasıyla bir tweet attı.
Aynen paylaşıyorum:
2022 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı ek yerleştirme sonuçları 17.30’da ÖSYM tarafından açıklanacaktır. Kaldırılan baraj puanı uygulaması sonrası yükseköğretim kurumları kontenjanlarının yüzde 99’u dolmuştur.
Hem ilk yerleştirmeler hem de ek yerleştirmelerde yükseköğretime erişim açısından önemli bir başarı elde edilmiştir. Ek yerleştirmeyle birlikte yükseköğretim kurumlarındaki boş kontenjan sayısı 96.015’ten 19.358’e düşmüştür.
Tweeti gördükten sonra gözlerim yaşardı.
Tevhîd-i Tedrîsât’tan beri süregelen eğitim sisteminin bütün sorunları bir anda çözülüverdi.
Bu yazıyı da “İşte akademik özgürlük, işte bilim yuvası!” sloganları atarak yazdım.
30 soru çözerek geçilebilen baraj da kaldırılarak, sadece çat pat okuma-yazma bilenlerin bile üniversitelere girmesi sağlandı.
Eminim ki, bu saatten sonra üniversitelerimiz 10 Türkçe netiyle kayıt yaptırmaya hak kazanan öğrencilerin akademik çalışmalarıyla büyük bir ivme yakalayarak birkaç yıl içerisinde dünyadaki ilk yüz üniversite arasına girecektir.
Ancak barajı kaldırmak yetmez, yetmemeli.
“Nasıl daha niteliksiz oluruz” sorusuna cevap bulunmalı…
İşte tam da bu noktada benim bir fikrim var:
Üniversitelerden mezun olma şartı da kaldırılsın!
Zaten barajı geçemediği halde üniversite okumaya hak kazanıyorsa, vize ve finalleri vermeden de mezun olabilir.
Yeter ki işsizlik oranları düşük çıksın.
Böyle sisteme, böyle mezun…