Gün geçmiyor ki TÜİK’imiz, nam-ı diğer Türkiye İstatistik Kurumumuz bir veri daha açıklamasın.
Hayallerimizi gerçek verilere dönüştürme yolunda emin adımlarla ilerleyen TÜİK, dün yine açıkladığı verilerle gönlümüze umut tohumları serpip can suyu vermeye devam etti.
TÜİK’e göre işsizlik bir önceki aya göre 100 bin kişi azalarak 3 milyon 312 bin kişiye düştü.
Türkiye'de işsizlik oranı, ağustosta bir önceki aya göre 0,4 puanlık azalışla yüzde 9,6 seviyesinde gerçekleşti.
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü ( geniş tanımlı işsizlik) oranı ağustos ayında bir önceki aya göre 2,6 puan azalarak yüzde 19,8 oldu.
Hemen ana akım medyadaki “İşsizlik tek haneye indi!” haberlerinin coşkusuna kapılıp yurt çapında kutlamalara başlayacaktık ki karşımıza İŞKUR verileri çıktı.
Bir şeye sevinmeye başlamadan önce biraz araştırma yapmam gerektiğini ne zaman unutsam başıma bunlar geliyor.
Neyse İŞKUR verilerine dönelim.
İŞKUR’a göre ise kayıtlı işsiz sayısı 3 milyon 343 bin.
Yani TÜİK ile arasında 31 bin kişilik ‘küçücük’ bir fark var.
‘Yahu 31 bin kişiden ne olacak? Bunlar küçük detaylar, takılmayalım’ derseniz yazıyı burada bırakabilirsiniz.
Kalan sağlar bizimdir, devam edelim.
Bu noktada benim birkaç sorum var:
İlk olarak bu 31 bin kişi kim?
Bunlar acaba İŞKUR’da kaydı olan ancak artık umudu olmayan insanlar mı?
TÜİK bu 31 bin kişiye tek tek ulaşıp ‘Beni saymayın, artık umudum kalmadı’ cevabını almış olabilir mi?
Acaba bu 31 bin kişiye daha önce KPSS’ye girip sınavı tekrar edilen lisans mezunları, ya da geçtiğimiz Pazar günü sınava girip bir umut atanmayı bekleyen önlisans mezunları dahil mi?
KPSS’ye giren kişi sayısı ile atanan kişi sayısı arasındaki fark 31 binin kaç katı?
Peki, KPSS’ye girip umudu olan kişi sayısı 31 bini bulur mu?
Kafamda deli sorular…
Şimdi bu veriler ışığında tarafınızı seçin.
Hangi kurum sizi daha çok ikna ediyor?
TÜİK mi yoksa İŞKUR mu?
****
Bu arada dün 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’ydü.
Naçizane bir tavsiye
Devlet en azından resmi verilerde bile bir var bir yok olan bu 31 bin kişinin ruh sağlığını koruması için psikiyatri tedavilerini üstlenebilir mi?
Zira Eskişehir’de devlet hastanesinde psikiyatriden randevu almak minimum 17 gün sürüyor.
Ancak bu başka bir yazının konusu…
Şimdilik aklınıza mukayyet olun.